1 | analyze | analiz etmek | The scientist analyzed the data carefully. | Bilim insanı verileri dikkatle analiz etti. |
2 | assess | değerlendirmek | We need to assess the risks before continuing. | Devam etmeden önce riskleri değerlendirmeliyiz. |
3 | assume | varsaymak | They assumed he was guilty. | Onun suçlu olduğunu varsaydılar. |
4 | claim | iddia etmek | She claimed she had never seen him before. | Onu daha önce hiç görmediğini iddia etti. |
5 | define | tanımlamak | Success is often defined in different ways. | Başarı genellikle farklı şekillerde tanımlanır. |
6 | demonstrate | göstermek, kanıtlamak | The study demonstrates the effectiveness of the new method. | Çalışma, yeni yöntemin etkinliğini göstermektedir. |
7 | establish | kurmak, belirlemek | The organization was established in 1985. | Kuruluş 1985 yılında kuruldu. |
8 | evaluate | değerlendirmek | We should evaluate the proposal carefully. | Teklifi dikkatlice değerlendirmeliyiz. |
9 | explain | açıklamak | Can you explain this concept again? | Bu kavramı tekrar açıklayabilir misin? |
10 | illustrate | örneklemek | The graph illustrates the population growth. | Grafik nüfus artışını örneklemektedir. |
11 | identify | tanımlamak | It’s important to identify the root of the problem. | Sorunun kaynağını tanımlamak önemlidir. |
12 | indicate | göstermek | Results indicate a positive trend. | Sonuçlar olumlu bir eğilim göstermektedir. |
13 | interpret | yorumlamak | The data can be interpreted in many ways. | Veriler birçok şekilde yorumlanabilir. |
14 | involve | içermek | The course involves both theory and practice. | Kurs hem teori hem de pratiği içerir. |
15 | justify | haklı göstermek | He couldn’t justify his actions. | Davranışlarını haklı çıkaramadı. |
16 | maintain | sürdürmek | It’s hard to maintain focus for long hours. | Uzun saatler boyunca dikkati sürdürmek zordur. |
17 | obtain | elde etmek | You need a permit to obtain access. | Erişim elde etmek için izin almanız gerekir. |
18 | occur | meydana gelmek | Many accidents occur due to human error. | Birçok kaza insan hatasından kaynaklanır. |
19 | predict | tahmin etmek | Experts predict a rise in global temperatures. | Uzmanlar küresel sıcaklıklarda artış öngörüyor. |
20 | reflect | yansıtmak | Her speech reflected her deep beliefs. | Konuşması derin inançlarını yansıttı. |
21 | adapt | uyum sağlamak | Animals adapt to their environment. | Hayvanlar çevrelerine uyum sağlar. |
22 | affect | etkilemek | The weather can affect your mood. | Hava durumu ruh halinizi etkileyebilir. |
23 | apply | başvurmak, uygulamak | She applied for the job. | İşe başvurdu. |
24 | argue | tartışmak, savunmak | They argued that the policy was unfair. | Politikanın adaletsiz olduğunu savundular. |
25 | assign | atamak, görevlendirmek | The manager assigned the task to John. | Yönetici görevi John’a verdi. |
26 | assume | üstlenmek | He assumed full responsibility. | Tüm sorumluluğu üstlendi. |
27 | categorize | sınıflandırmak | Books are categorized by genre. | Kitaplar türlerine göre sınıflandırılır. |
28 | clarify | netleştirmek | Please clarify your last statement. | Lütfen son ifadenizi netleştirin. |
29 | compare | karşılaştırmak | We compared two different methods. | İki farklı yöntemi karşılaştırdık. |
30 | compile | derlemek | The data was compiled from several sources. | Veriler çeşitli kaynaklardan derlendi. |
31 | conclude | sonuçlandırmak | He concluded the report with suggestions. | Raporu önerilerle sonlandırdı. |
32 | conduct | yürütmek | The researchers conducted an experiment. | Araştırmacılar bir deney yürüttüler. |
33 | confirm | doğrulamak | The results confirm our initial hypothesis. | Sonuçlar ilk hipotezimizi doğruluyor. |
34 | consent | razı olmak | She gave her consent to the procedure. | İşleme rızasını verdi. |
35 | contribute | katkıda bulunmak | Many people contributed to the project. | Pek çok kişi projeye katkıda bulundu. |
36 | convert | dönüştürmek | The building was converted into a museum. | Bina müzeye dönüştürüldü. |
37 | cooperate | iş birliği yapmak | They agreed to cooperate on the project. | Projede iş birliği yapmayı kabul ettiler. |
38 | create | oluşturmak | The artist created a masterpiece. | Sanatçı bir başyapıt yarattı. |
39 | define | belirlemek | The law defines the rights of workers. | Yasa işçilerin haklarını tanımlar. |
40 | derive | türetmek | The word is derived from Latin. | Kelime Latince’den türetilmiştir. |
41 | detect | tespit etmek | The test detects the presence of bacteria. | Test, bakterilerin varlığını tespit eder. |
42 | differentiate | ayırt etmek | It’s important to differentiate fact from opinion. | Gerçekle görüşü ayırt etmek önemlidir. |
43 | emphasize | vurgulamak | The teacher emphasized the importance of grammar. | Öğretmen dilbilgisinin önemini vurguladı. |
44 | enable | olanak tanımak | Technology enables us to connect globally. | Teknoloji küresel olarak bağlanmamıza olanak tanır. |
45 | encounter | karşılaşmak | We encountered some problems. | Bazı sorunlarla karşılaştık. |
46 | enhance | geliştirmek | The course is designed to enhance skills. | Kurs, becerileri geliştirmek için tasarlanmıştır. |
47 | ensure | sağlamak | Please ensure the door is locked. | Lütfen kapının kilitli olduğundan emin olun. |
48 | establish | belirlemek | We need to establish the cause. | Nedeni belirlememiz gerekiyor. |
49 | exclude | hariç tutmak | He was excluded from the meeting. | Toplantıdan hariç tutuldu. |
50 | expand | genişletmek | The company plans to expand abroad. | Şirket yurtdışına açılmayı planlıyor. |
51 | expose | maruz bırakmak | They were exposed to radiation. | Radyasyona maruz kaldılar. |
52 | express | ifade etmek | She expressed her opinion clearly. | Görüşünü açıkça ifade etti. |
53 | facilitate | kolaylaştırmak | The tool facilitates communication. | Araç iletişimi kolaylaştırır. |
54 | focus | odaklanmak | Focus on your strengths. | Güçlü yönlerine odaklan. |
55 | generate | üretmek | The plant generates electricity. | Santral elektrik üretir. |
56 | implement | uygulamak | The policy was implemented last year. | Politika geçen yıl uygulamaya kondu. |
57 | imply | ima etmek | Are you implying I’m wrong? | Yanıldığımı mı ima ediyorsun? |
58 | incorporate | dahil etmek | We incorporated new ideas into the plan. | Yeni fikirleri plana dahil ettik. |
59 | influence | etkilemek | Media influences public opinion. | Medya kamuoyunu etkiler. |
60 | inform | bilgilendirmek | He informed me of the changes. | Beni değişiklikler hakkında bilgilendirdi. |
61 | initiate | başlatmak | The company initiated a new project. | Şirket yeni bir proje başlattı. |
62 | inspect | denetlemek | The building was inspected last week. | Bina geçen hafta denetlendi. |
63 | install | kurmak | We installed the new software. | Yeni yazılımı kurduk. |
64 | instruct | talimat vermek | He instructed us to leave. | Bize çıkmamızı söyledi. |
65 | integrate | bütünleştirmek | The system integrates all functions. | Sistem tüm işlevleri bütünleştirir. |
66 | investigate | araştırmak | The police are investigating the crime. | Polis suçu araştırıyor. |
67 | involve | dahil etmek | The job involves traveling. | İş seyahati içeriyor. |
68 | isolate | izole etmek | They isolated the virus. | Virüsü izole ettiler. |
69 | justify | gerekçelendirmek | He tried to justify his behavior. | Davranışını gerekçelendirmeye çalıştı. |
70 | locate | yerini belirlemek | We located the missing file. | Kayıp dosyayı bulduk. |
71 | maintain | sürdürmek | They maintain high standards. | Yüksek standartları sürdürüyorlar. |
72 | monitor | izlemek | The system monitors activity. | Sistem etkinliği izler. |
73 | obtain | elde etmek | You need a license to obtain the drug. | İlacı almak için lisans gerekir. |
74 | participate | katılmak | He participated in the competition. | Yarışmaya katıldı. |
75 | perceive | algılamak | How we perceive things affects our behavior. | Olayları nasıl algıladığımız davranışlarımızı etkiler. |
76 | predict | öngörmek | Economists predict a recovery. | Ekonomistler bir toparlanma öngörüyor. |
77 | promote | teşvik etmek | The campaign promotes healthy eating. | Kampanya sağlıklı beslenmeyi teşvik ediyor. |
78 | propose | önermek | He proposed a new solution. | Yeni bir çözüm önerdi. |
79 | provide | sağlamak | The report provides useful information. | Rapor faydalı bilgiler sağlar. |
80 | publish | yayımlamak | The article was published in a journal. | Makale bir dergide yayımlandı. |
81 | react | tepki vermek | She reacted quickly. | Hızlı tepki verdi. |
82 | reduce | azaltmak | We must reduce our expenses. | Giderlerimizi azaltmalıyız. |
83 | reflect | yansıtmak | The mirror reflects light. | Ayna ışığı yansıtır. |
84 | reject | reddetmek | The idea was rejected. | Fikir reddedildi. |
85 | release | serbest bırakmak | They released the report. | Raporu yayımladılar. |
86 | rely | güvenmek | We rely on technology. | Teknolojiye güveniyoruz. |
87 | remove | çıkarmak | Please remove your shoes. | Lütfen ayakkabılarınızı çıkarın. |
88 | require | gerektirmek | The job requires experience. | İş deneyim gerektirir. |
89 | respond | cevap vermek | She didn’t respond to my message. | Mesajıma cevap vermedi. |
90 | retain | muhafaza etmek | The system retains information. | Sistem bilgiyi muhafaza eder. |
91 | reveal | ortaya çıkarmak | The study revealed surprising facts. | Çalışma şaşırtıcı gerçekleri ortaya koydu. |
92 | revise | gözden geçirmek | Please revise your essay. | Lütfen makaleni gözden geçir. |
93 | select | seçmek | Select the correct answer. | Doğru cevabı seçin. |
94 | solve | çözmek | We need to solve this problem. | Bu problemi çözmemiz gerekiyor. |
95 | state | ifade etmek | He stated his opinion clearly. | Görüşünü açıkça ifade etti. |
96 | structure | yapılandırmak | The essay is structured into three parts. | Makale üç bölüme ayrılmıştır. |
97 | submit | teslim etmek | Submit your assignment on time. | Ödevinizi zamanında teslim edin. |
98 | suggest | önermek | I suggest a break. | Bir ara vermeyi öneriyorum. |
99 | summarize | özetlemek | Please summarize the article. | Lütfen makaleyi özetleyin. |
100 | support | desteklemek | The data supports the theory. | Veriler teoriyi destekliyor. |
0 Comments